İbrahim Hakkı DAMAT


PENÇE KARTAL-2

PENÇE KARTAL-2


Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bildiğimiz haliyle yaklaşık 1.000 yıldır, son tarihi bulgulara göre 12.000 yıldır Anadolu'dayız. Aziz milletimiz; İmparator LiuBang’i yenerek Çin’i vergiye bağlayan Büyük Hun İmparatorluğumuzun Kağanı Mete Han’dan beri devleti için ne yapması gerektiğini çok iyi kavramış ve yapmıştır. Örneğin; tek seferde Sarıkamış Harekâtında takribi 90.000 şehit, Çanakkale Savaşları esnasında da 250.000 şehit vermeyi göze alarak adeta destan yazmıştır. 1914 yılı nüfus sayımına göre o yıllarda nüfusumuz 13.390.000 kişidir. Bu durumun ne demek olduğunu bugünkü nüfusumuza oranladığımızda Sarıkamış'ta takribi 556.000, Çanakkale'de ise 1.543.000 şehit olmak üzere toplamda 2.099.000 şehit vermeyi göze almak demek olduğunu görüyoruz. Yüz yıldır övündüğümüz kahramanlık destanı işte böyle yazıldı ki, bu fedakârlık sayesinde bağımsız ve özgür bir devlet olarak yaşıyoruz. 

 

Tarihi şan ve şerefle dolu milletimiz (Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i …ile kader birliği etmiş, kendini Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ayrılmaz bir parçası olarak gören herkes),  dünyada barış ve huzurun teminatı olmuş devletimiz; geçmişte ve bugün asla sömürgeci bir anlayışla hareket etmemiş, dünyanın neresinden olursa olsun mazlum insanların sığınağı olmuştur. Nitekim bugün devletimiz; Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Afganistan’da zorla yerlerinden edilmiş yaklaşık 4 milyondan fazla insana koruma sağlamaktadır. Kısaca Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz,  dünyadaki barışın ve huzurun teminatı olan bir devlettir. Türkiye'nin huzurunun bozulması bütün dünyanın huzurunun bozulması demektir ki, bu da ancak iş işten geçtikten sonra anlaşılabilir! Nitekim İtalyan Şair Tasso: "Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur." diyerek bu gerçeği açıkça gözler önüne sermiştir.

 

Cumhuriyetimizin 100. yılında daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için bütün milletçe çalışıyoruz. Tarihi kahramanlıklarla dolu milletimize açıkça savaş ilan edemeyen sömürgeci devletler, eli kanlı terör örgütü PKK’yı kullanarak bizi bu yoldan alıkoymak istemektedirler. En son Gara’da esir olarak tutulan 13 silahsız vatan evladımızın kanları ellerine bulaşmıştır ve bir milat olmuştur; fakat çok net olarak bilinmelidir ki, kimse bizi ilelebet yaşayacak Büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti hedefinden döndüremeyecektir. Bizler için her zaman olageldiği gibi aslolan devletin ebed-müddet oluşudur. Tartışmalı bir seçimle başa gelen ABD Başkanı Biden ve içeride milletimize hainlik etme peşinde olan siyasetçi görünümlü terör destekçileri, asayişi sağlamaktan başka amacı olmayan polisimize katil diyebilen ama terör örgütüne katil diyemeyenler şunu iyi bilmelidir ki, milletimiz; bu uğurda Sarıkamış’ta, Çanakkale’de olduğu gibi bugün de milyonlarca şehit vermeye hazırdır. Dosdoğru bir tespitle şairin de dediği gibi "Ecdadımızın heybeti ma’rûf-I cihandır, fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır!" diyerek uyarıyoruz. Milletimizin geleceğe dair güçlü inancını yok etmeyi, 2023- 2053 ve 2071 vizyonlarına doğru yürüyüşünü engellemeyi hayal edenler asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Yazılı kaynakların haber verdiği kadarıyla 2.200 yıllık kadim töresi ve devlet aklı sayesinde ayakta durmayı başarmış, gittiği her yerde adalet ve huzuru sağlamış, sömürgecilik yapmamış olan milletimize düşmanlık kimseye fayda sağlamayacaktır. Vatanımız içerisinde her imkândan istifade ederek yaşayan terör sevici sözde aydınlar, sanatçı kılıfına gizlenen bazı hainler, bugünkü birkaç büyük devletin sayısal verilerine bakarak hesap yapmamanız sizin hayrınıza olacaktır. Zira milletimizin az kuvvetle devasa orduları yendiği defalarca tarihe geçmiştir. Bizden dinlemek istemezseniz Churchill’den dinleyin, ne diyor Churchill: “Türkleri öldürebilirsiniz fakat onları yenemezsiniz.”Churchill’i sevmiyorsanız o halde Albert Sorel’i dinleyin, bakın ne diyor: “Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler."Albert Sorel iyi söylememiş diye içinizden geçirirseniz o halde Gianni de Michelis’i dinleyin, bakın ne diyor: “Türklerle dost ol, ama düşman olma.” İtalyan sevmeyiz derseniz o halde Rus Komutan Çarnayev’den dinleyin, bakın ne diyor: “Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil, iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekâsı vardır. İşte Türk, bu zekasıyla zafer kazanır, uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa' nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı.”

 

Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz içerisinde her lükse sahip olarak yaşayan lakin bayrağına, polisine, inandığı kutsal değerlerine saygısızlık edenlere Alman Genelkurmay Başkanı Mareşal Moltke’nin: “Türklerin ruhu yeniden parlayacak ve silah kullanmak için doğan bu kahraman milletin tarihi eski ışığını bulacaktır.” dediği günlerin geldiğini haber vermek isteriz. Varsa bir yaranız aziz milletimiz, 2200 yıllık kesintisiz devlet aklı, kadim töreleri ile bu yarayı sarar merak etmeyin. Nitekim bu konuyu tecrübe etmiş olmasından mütevellit İngiliz Lord Byron şöyle diyor: “Kılıcı insafsız bir beceriyle kullanan Türk'ün eli, yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır.” Ha yine de aranızda biz pek laftan anlamayız diyen varsa milletimizi Amerikalılardan daha iyi tanıyan Fransız şarkiyatçı ve arkeolog Antoine Galland’a kulak verin derim, bakın ne diyor Galland: “Türkler; kendilerini anlamayanlara,        kim olursa olsun, kendilerini anlatmak yolunu biliyorlar. Onları bu yola niçin sürüklemeli...”Bay Galland haklı, bu saatten sonra milletimiz, anlamamakta ısrar edenlere kendisini anlatmanın bir yolunu bulacaktır! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi kutlu olan yurt toprağıdır ve hepimiz onun için fedaiyiz. Pençe Kartal-2 Harekâtında şehit olan bütün kahraman canlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, milletimize emanet olan ailelerine sabır ve metanet diliyorum. Milletimiz kendilerine minnettardır, onlar aziz milletimizin bağrında ilelebet yaşayacaklardır. Aziz milletimiz, 2200 yıldır olduğu gibi bugün de devlet-i ebed müddet, tam bağımsız güçlü Türkiye ideali için son ferdine kadar şehit olmaya hazırdır.