CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleşen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katılan onbinlerce Büyükçekmeceli iradesine sahip çıktı.
Özgür Özel Büyükçekmece mitinginde "erken seçim" için tarih verdi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Büyükçekmece'de "anketlerde partisinin oyunun yüzde 40'ın üzerinde olduğunu" belirterek "Erdoğan'a sesleniyorum, 2 Kasım Pazar günü çık karşımıza, getir sandığı!" dedi.
Biz miting yapmıyoruz ki eylem yapıyoruz, eylem!
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan "Millet İradesine Sahip çıkıyor" kampanyası kapsamında her çarşamba bir İstanbul ilçesinde düzenlediği mitinglerin bu haftaki mekanı Büyükçekmece oldu.
İlk konuşmayı İstanbul Üniversitesi öğrencisi Beyza Gül yaptı. Gül’ün ardından Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı’nın Silivri’den yolladığı mektubu, eşi Bahar Şen Kazancı okudu. Silivri’de tutuklu bulunan Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Rıza Can Özdemir’in mektubu da CHP Büyükçekmece İlçe Gençlik Kolları Başkanı Berke Balcı tarafından meydanı dolduran vatandaşlara ulaştırıldı.
“Hasan Başkan'dan Büyükçekmece ailesi vazgeçmedi.”
Büyükçekmece Kent Meydanı’nda bir araya gelen kalabalığa seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel sözlerine "Yazın ortasında miting mi olur diyorlar. Biz miting yapmıyoruz ki eylem yapıyoruz, eylem! " diyerek başladı.
CHP lideri Özel şöyle konuştu: “Bu meydanları her seferinde kararlılıkla dolduranlarla gurur duyuyoruz. Ahlaki üstünlük bizde. Çoğunluk enerjisi bizde. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız. Hasan Başkanının en büyük selamı sizedir. Hasan Akgün tam 7 kez seçime girdi. 7 kez seçildi. Hasan Akgün ANAP'tan seçildi. Baykal aday gösterdi seçildi. Kemal Bey aday gösterdi seçildi. Biz aday gösterdik seçildi. Biz bu dönem Hasan Abi dedik, bir genç arkadaşa görevi versin dedik. Allah var Hasan Başkan da olmaz demedi. Anketi bir yaptık ki Hasan Başkan'dan siz, Büyükçekmece ailesi vazgeçmedi.”
"Cesaretin varsa getir sandığı"
CHP lideri Özgür Özel, Erdoğan'a 'erken seçim' çağrısında bulundu. CHP'nin son anketlerdeki oy oranına da vurgu yapan Özel, "CHP yüzde 40'ın üzerinde; AKP yüzde 30'un altında. Seni yüzde 29’la orada oturtmam. 2 Kasım Pazar günü cesaretin varsa getir sandığı!
Adını koyalım... Bugün, bugün çıkan anketlerde, kararsızlar dağıtılmadan Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 30’un altında. Cumhuriyet Halk Partisi ise kararsızlar dağıtılmadan 4–4,5 puan önde; dağıtılınca 6–7 puan ileride. Cumhuriyet Halk Partisi, çok partili dönemde, 1977’deki yüzde 41,5’lik oy oranına en yakın durumda: Yüzde 40’ın üstünde. Şimdi Erdoğan’a sesleniyorum: Benim adayım belli; sandığı istiyoruz... Oyumuz belli; Oyun belli. 2 Kasım Pazar günü çık karşımıza, getir sandığı. Seni yüzde 29’la orada oturtmam! Milletten kaçamazsın. Cesaretin varsa, hodri meydan: getir sandığı!"
Özel, İBB soruşturmasında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın hastalığını kendilerinden bile gizlediğini söyledi. Özel, "Buradan hızla Mehmet Murat Çalık'a da tüm hasta tutuklu ve hükümlülere de özellikle kadınlara ve çocuklara derhal özgürlük istiyoruz!" dedi.
İmamoğlu: "86 milyonun kardeşliği kazanacak"
İmamoğlu’nun Silivri’den yolladığı mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. Çelik, konuşma yapacağı otobüsün üzerine, elleriyle havaya kaldırdığı, üzerinde, “İmamoğlu’na özgürlük” yazan dövizle çıktı. İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunları söyledi:
Milletin önünde benimle mertçe yarışmaya cesaretleri olmadığı için, yargı eliyle pehlivanlık taslıyorlar. Bunlarınki yalancı pehlivanlık. Aslında, normal şartlarda seçim kazanamayacaklarını bilmenin korku ve telaşı içindeler. Beni ve arkadaşlarımı içeri attılar ama korkuları geçmiyor. İddianamenin hazırlanıp, yargılamanın başlamasından bile korkuyorlar. Onun için yalanlarını, iftiralarını büyüttükçe büyütmeye, dava sürecini uzattıkça uzatmaya çalışıyorlar. Bu amaçla attıkları her adım, onların acizliklerini daha fazla ortaya çıkarıyor. Büyükçekmece’nin 30 yıllık belediye başkanı, benim sevgili ağabeyim Hasan Akgün’ü suçlu ilan edebileceklerini, yalanlarla, iftiralarla vatandaşın ona sevgisini, saygısını azaltabileceklerini zannedecek kadar acizler. Ailelerimizi, avukatlarımızı baskı altına alarak sonuç alabileceklerini düşünecek kadar acizler. Bunlar; insanlık nedir, vicdan nedir, mertlik nedir unuttular. Bunlar; hukuk nedir, demokrasi nedir, milli irade nedir, unuttular. Ülkeyi kendi tapulu malları, devleti kendi aile şirketleri zannediyorlar. Milleti istedikleri gibi hizaya sokabileceklerini zannediyorlar. Hiçbir güç, bu aziz milleti kendi adaletsizliğine, kendi zulmüne ortak edemedi, edemeyecek. Biz, tek bir kişiye yapılan adaletsizliğin, hepimize yönelik bir tehdit olduğunu çok iyi bilen, haksızlıklara gönülden isyan eden bir milletiz. Bizim için vatan, üzerinde özgürlük, adalet ve huzurun hâkim olması için uğruna can vermeye hazır olduğumuz toprak demektir. Bizim için devlet, milletin adaleti sağlayan elidir. Devlet adaletini yitirirse, milletin kolu kanadı kırılır. Bizler; bu mücadeleyi adalete, yani vatanımıza, milletimize, devletimize sahip çıkmak için veriyoruz. Bizler; herkes için, her yerde adalet isteyenleriz. Bir şahsın, bir grubun, bir partinin değil, milletin iktidarı için yola koyulduk ve mutlaka başaracağız. Bir avuç insan kaybedecek, 86 milyonun kardeşliği kazanacak. Her şey çok güzel olacak.
“40 yıldan bu yana ilk kez Büyükçekmece ailemden ayrı kaldım”
CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Halis Çiçekçi de Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün’ün Silivri’deki hücresinden yazdığı mektubu okudu. Başkan Akgün, “Sevgili büyük Büyükçekmece ailem, kıymetli vatandaşlarım, her birinizin yüreğine hitap ediyorum; sizleri, Silivri’deki demir parmaklıklar ardından, yüreğimdeki sınırsız sevgi ve bağlılıkla selamlıyorum” diye başlayan mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Şundan emin olun: kalbim her zamanki gibi aranızda, Büyükçekmece sokaklarında, çocukların gülüşünde, sahilin mavisinde doğanın yeşilinde atıyor. Cumhurbaşkanı adayımız, üç kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuzca tutuklanmasının ardından, CHP’li belediyeler üzerinde başlatılan baskıcı uygulamalar sonucu bugün sizlere Silivri zindanından sesleniyorum. 40 yıldan bu yana ilk kez ailemden, Büyükçekmece ailemden ayrı kaldım. Kurban Bayramı’nda kucaklaşamadık. Ama bu karanlık günler geçecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet, onun çizdiği yolda ilerleyecek ve bu ülke er geç çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacaktır. Bundan asla şüphem yok. Bugün yaşadığımız bu hukuk, adalet ve insaf dışı uygulamalar, Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır. 11 belediye başkanının, başkan yardımcılarımız Rıza Can Özdemir, Ömer Kazancı ve diğer arkadaşlarımızın zindanlarda ne işi var? Sizler bizleri özgür iradenizle seçmediniz mi? Bu uygulamaların ne ülkeye, ne millete, ne de yerle bir olmuş ekonomiye bir faydası var. Ekmek bulamayan vatandaşa, umutsuz gence ne katkısı var? Bu çağdışı tutumlar memleketimizi her geçen gün daha da karanlığa sürüklüyor. Unutmayınız ki, “Gecenin en zifiri vaktinin hükmü şafak sökene kadardır” ve o şafak yakındır. Ama hiç kimse merak etmesin, er ya da geç hak yerini bulacaktır. Alnım açık, başım dik. 1975 yılında belediyeciliğe başladığım ilk günden itibaren her platformda hesabını vermeye hazırım. Sizleri sevgiyle, hasretle kucaklıyorum. Yaşasın halkın iradesi, yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet!”